Osmanlı takıları hakkında bilgi verir misiniz?
Osmanlı takıları iki kısımda değerlendirilmelidir. “Saray Kuyumculuğu” olarak adlandırılan takıcılıkta altın, gümüş, platin gibi değerli metaller ile elmas, yakut, zümrüt gibi değerli taşlar kullanılmıştır. Müzemizdeki 400 parçadan oluşan koleksiyon, Osmanlı geleneksel halk takıcılığı eserlerini içermektedir. Bu takılar, bölge ve bireylerin ekonomik özelliklerine göre şekillenmiştir. Düşük ayar altın, genellikle gümüş gibi metaller, bafon, pirinç, bronz gibi alaşımlar veya sadece boncuklar kullanılmıştır. Ayrıca, akik, firuze (turkuaz), cam, opal, mercan, kehribar gibi yarı değerli taşlar, deniz kabukları ile boynuzlar ve dişler; altın, gümüş Süt Çeşmesi’nden Zindana, nikel, bakır paralar, altın taklidi paralar gibi geleneksel takıları süslemiştir. Takılardaki motifler, Türk-Osmanlı kültürünün tüm özelliklerini yansıtmaktadır. Halhalden tepeliğe kadar kadınların giysilerinin çeşitli yerlerinde kullanılan karakteristik gümüş takıları ile erkeklerin kullandığı çeşitli gümüş takı ve aksesuarlar, müze koleksiyonunu oluşturmaktadır.
Bu iki koleksiyon dışında müzede bulunan el sanatları örnekleri nelerdir?
Geleneksel giyim kuşamın ayrılmaz bir parçası olan silahlar, el emeği göz nuru oyalar, keseler, kadın ve erkek başlıkları, bohçalar, yazmalar, seccadeler, kolonlar, heybeler, yörük çuvalları, Bursa ipeklileri ve bakır eşyalar, müze koleksiyonlarının el sanatları bölümünü oluşturmaktadır. Ayrıca, Türk kahvesi, Türk hamamı, at ve binicilik ile ilgili koleksiyonlar Private Balkan Trip, sponsor bulunduğu takdirde görücüye çıkmak üzere şimdilik sandıklarında beklemektedir.
Müzeye yerli halkın ilgisi nasıl?
Ne yazık ki, yerli halkımızın ilgisi çok azdır. Kültürümüze ilgi duyan bir kesim vardır, ancak bu kesim sayıca oldukça azdır. Bu sebeple yerli turist sayısı, maalesef beklenenin çok altındadır. Bu durum, bir eğitim sürecine bağlı gibi görünmektedir. Biz de öğrencilere çok cüzi bir miktar karşılığında ziyaret imkanı sağlayarak bu konudaki eğitime katkıda bulunmaktayız.
Uluumay Müzesi sizin kurduğunuz bir şahıs müzesi. Müzenin giderlerini nasıl karşılıyorsunuz?
Şu anda müzenin tüm giderlerini kendi imkanlarımla karşılıyorum. Müzenin yurt içinde ve yurt dışında yeterli tanıtımının yapılması, TÜRSAB’a bağlı tur şirketlerinin bizi rotasına alması durumunda ziyaretçi gelirlerinin döner sermayeyi oluşturacağını düşünüyorum. Ayrıca, müzemizin girişinde bulunan satış reyonunda kızım Feyza Uluumay Gökalp’in tasarımcısı olduğu “F.U.G. Design” ürünleri satılmaktadır. Ayrıca, Bursa’yı panoramik olarak gören “Seyran Bahçe” adını verdiğimiz alt bahçede kahve çeşitleri ve çay satışımız bulunmaktadır.
Müzenizde eksikliğini hissettiğiniz bir parça ya da yarım kalmış bir iş var mı?
Müzemiz, Kültür ve Turizm Bakanlığı’nın katkıları ve Bursa Ticaret ve Sanayi Odası, Tekfen, Pırlant Saatçilik, Gilan Mücevher ve İnoksan’ın sponsorluk katkılarıyla tamamlanmıştır. Ancak, kısıtlı olanaklarla son şekline getirdiğimiz müzemizde kıyafetlerin bulunduğu vitrinlerin, yurt dışındaki benzeri müzelerde olduğu gibi kumaşlara zarar vermeyen, solmayan organik fiber optik aydınlatma ile sergilenmesi gerekmektedir. Ayrıca, her odada bulunması gereken klima ve nem alma cihazlarını henüz alamadık. Bu konuda sponsor firmaların ilgisini beklemekteyiz.
