Elea Okulu

0
78

Buna karşılık Elea Okulu Kosmos’ta ve Varlık’ta hiçbir hareketin, değişimin ve oluşun sözkonusu edilemeyceğİnİ ileri sürmüştür. Okulun kurucusu olan Parmcnidcs sadece “Bir” olan “Varlık”ın varolduğunu, bu nedenle bu varlıkta hareketin, değişimin ve oluşun sözkonusu edilmesinin mantık bakımından kabul edilemez bir çelişkiyi doğuracağını belirtir. Öğrencisi Zenon, bu “Bir” varlık önermesini temel alarak hareketin, değişimin ve oluşun, Hcraklcitos’un savunduğu gibi, kabul edilemeyeceğini, çeşitli örnekler ile tartıştı. Varlıkta hareket veya değişimin bulunduğunu kabul etmek var olanın yok olacağını kabul etmek ya da yok olandan varlığın çıkacağını varsaymak anlamına geldiğini, bunun ise mantığın çelişmezlik ilkesine aykırı olacağını belirterek reddetti.

Elea Okulu’nun Varlık anlayışı Kscnofanes tarafından Tek Tanrı inancının açıklanmasında temel alındı. Daha doğrusu Kscnofanes’İn Tek Tanrı kavramı, Elea Okulu’nun “Bir” Varlık kavramına dönüştü. Parmenides’in varlık kavramı ve mantığı temel alan düşünce yöntemi sonraki filozoflar, hatta Yeni Çağ filozofları üzerinde de etkili oldu. (Örneğin Platon, Spinozavb.)

Pythagoras ve Pythagorasçılar ise Kosmosun ve Kosmostaki düzen ve uyumun kavranıp açıklanmasında sayıları temel aldılar. Onlara göre her sayının bir değeri olması gerekir; bu da nesnelerin mahiyetinin açıklanmasında anahtar rolü oynar. Ayrıca Pytlıagorasçılar ilk gizli felsefe topluluğunu oluşturmuş ve ruh göçü (tenasüh) inanışı temeline dayanan bu gizli topluluk bazı ilkeler kabul ederek aralarında uygulamıştır. Pythagorasçılar gizli düşünceleriyle ve dışa kapalı örgütlenme biçimleriyle sonraki yüzyıllarda da varlıklarını sürdürdüler ve düşünce tarihinde belli oranda etkili oldular.

M.Ö.V. yüzyılda Yunanlıların Persler tarafından yenilgiye uğratılmaları ve İyonya kentlerinin işgal edilmesi üzerine burada yaşayan halk ile birlikte filozof ve sanatçıların Batıya, özellikle Güney İtalya ve Sicilya kentleriyle kuzeyde Afrika ve Makedonya’ya göç ettikleri görüldü. Bunun sonucu olarak felsefe ve bilim İyonya’dan bu bölgelere taşındı. Gerçekten bu tarihten sonra Atina bir kültür kimliğine kavuşacak, ayru şekilde Güney İtalya’da bazı kentler de düşünce ve bilim alanında gelişmelere sahne olacaktır.

Empedokles İyonya felsefeleriyle

Empedokles İyonya felsefeleriyle Elea Okulu’nun görüşlerini birleştirerek Kosmos’un ana maddesi ve nesnelerin hareket ve oluşlarını açıklamaya yönelmiş, Kosmos’un ana maddesi olarak Thales’in “su”yunu, Anaksimenes’in “hava”sını, Herakleitos’un “ateş”ini alarak, dördüncü unsur olan toprağı da kendisi ekleyip, dört unsur (anastri eıbaa) Öğretisini ileri sürmüştür. Her varlığın veya nesnenin meydana gelmesi bu dört unsurun belli oranlarda birleşmesiyle mümkün olmaktadır. Bu dört unsur Parmenides’in “Varlık”ı gibi değişmezdir. Ancak Kozmostaki nesnelerin meydana gelmesi için bu dört unsuru birleştirici başka bir şeyin olması gerekir ki, Empodekles buna sevgi ve nefret der. Kosmostakİ hareketi, değişmeyi ve oluşu meydana getiren sevgi ve nefrettir. Fakat bu iki özellik dört unsurun dışında değerlendirilmiştir. Empedokles bir yandan kendinden önceki görüşleri belli bir sistem içinde birleştirip açıklamaya çalışırken, kendinden sonraki görüşleri de etkilemiştir.

Read More about İyonya felsefesi

CEVAP VER

Lütfen yorumunuzu giriniz!
Lütfen isminizi buraya giriniz