Dekapolis’li Aziz Gregorius

0
49

797′den önce Isauria Dekapolis’inde, Eirenopolis’de dogmus, 20 Kasim 841 veya 842′de ölmüstür. Temel egitimini tamamladiktan sonra 14 yil bir manastirda kalmistir. Manastirin arsimandriti Simeon, Gregorius’un dayisidir. Bundan sonra “gezgin” dönemi baslamistir. Efes’te bir kis geçirmis, oradan Istanbul’a, Enez’e, Christoupolis’e, Selanik’e ve Korint yoluyla denizden Sicilya’ya gitmistir. Roma’da bir hücrede üç ay kalmis, Sirakusa’da bir münzevi olarak yasamis, Selanik’e dönmüs, oradan Olympos dagini ve Istanbul’u ziyaret etmistir.

Gregorius’un Vitasi 842/3′den kisa bir süre sonra diakon Ignatios tarafindan yazilmistir. Gregorius ikinci Ikonoklasm döneminde yasamis, fakat inançlarindan dolayi eziyet görmemistir. Yazar, azizden “kamçi/dayak izi olmayan bir martir” diye sözeder. Gregorius ilahi isigin görünmesinden ve mucizeler yaratmaktan zevk alirdi. Mucizelerinden birinde; bir Sarazen Gregorius’u öldürmeyi dener fakat eli birdenbire kurur. El yazmalarinda ve anitsal resimlerde az sayida tasviri vardir. Bunlarda; düzgün, yuvarlak beyaz sakalli bir rahip olarak tasvir edilmistir (Kazhdan-Sevcenko 1991: 880).

Amasra’li Aziz Georgios

Amasra yakininda bir kasabada dogan aziz, 802-807 arasinda Amasra’da ölmüstür. Bayram günü 21 Subat olan aziz yörenin yerlisi asil bir ailenin çocugudur. Georgios genç yasta kilise yönetiminde görev almistir. Sonra, Agrioserike manastirinda münzevi olarak yasayan aziz daha sonra Bonyssa’nin senobitik topluluguna katilmistir.

Patrik Tarasios yaklasik 790 yilinda, imparatorun baska bir adayi olmasina ragmen Georgios’u Amasra piskoposu olarak atamistir. Azizin yasami 10.yy.’a ait bir el yazmasinda kayitlidir: biyografisini içeren bu yasam öyküsünde ayrinti yoktur, bir kaç mucizesini tasvir eder. Bu mucizelerden birinde; Amasra’ya saldiran barbarlar azizin mezarini yagmalamayi denemis ancak basarili olamamislardir (Kazhdan 1991: 837).

Stilit Aziz Lukas

Anatolikon’da Attikom’un bir köyünde 879 veya 900 civarinda dogmustur. 11 Aralik 979′da Khalkedon’da ölen aziz köylü-askerlerden olusan bir ailenin çocugudur. 18 yasindayken Bulgarlara karsi askeri bir sefere katildigi, 24 yasinda rahip oldugu ancak uzun yillar orduda kaldigi bilinmektedir. Aziz, sadece yabani otlari yer, yerde uyur ve zirh giyerdi.

Bir süre Olympos daginda Aziz Zacharias manastirina kapanir sonra Istanbul’a gider son 42 yilini Khalkedon’da Eutropius sütununun üzerinde oturarak geçirir. Yasam öyküsü ölümünden çok kisa bir süre sonra yazilmistir. Istanbul ve kiliseler azizi büyülemekle birlikte Istanbul’un elit kismindan uzak kalmis nadiren yüksek siniftan insanlara hitap etmistir (Kazhdan-Sevcenko 1991: 1253). Lukas’in müridleri çogunlukla rahipler, tüccarlar, küçük memurlar ve balikçilardir (Kazhdan-Sevcenko 1991: 1254).

Aziz Lukas’in çok az tasviri bulunmaktadir. Muhtemelen hiç bir metinle birlikte verilmeden anonim bir stilit olarak tasvir edilmistir. II.Basileios Menologyasi’ndaki tasvirde; sütunu Bogaziçi’ni temsil eden suyun içindeki platformun üzerine yapilmistir, kiyida adina yapilmis kilise görülmektedir (Kazhdan-Sevcenko 1991: 1254).

Read More about Aziz Menas

CEVAP VER

Lütfen yorumunuzu giriniz!
Lütfen isminizi buraya giriniz