İstanbul’un ilk oteli Elçi

0
141

Bugün bildiğimiz tarzda oteller İstanbul’da ilk defa 19.yüzyılın oltalarından itibaren yapılmaya başlanır. Yolcu gemilerinin İstanbul limanına çokça uğramaya başlaması ve Sirkeci Garı’nın yapılması ile İstanbul-Avrupa arasında yolculuk yapanların sayısı artar ve Hotel de Pera, Hotel de France, Londra Oteli. Pera Palas gibi bir çok otel açılır yüzyılın ortalarından itibaren Avrupa’dan az da olsa İstanbul’u ziyaret eden gezginler, aylar süren yolculuklarından sonra bugünkü anlamıyla konaklama yeri olmadığı için kilise ve manastırlarda veya büyük camilerin imaretlerinde konaklarlardı. 19. yüzyıldan önce ulaşımın sadece karayolundan atlarla yapıldığı düşünülürse İstanbul’u diğer ülkelerden ziyaret edenlerin sayısının az olduğu ortaya çıkıyor.

Atik Ali Paşa Hanı

16. yüzyıl ile Osmanlı ve Avrupa devletleri arasındaki ilişkilerin gelişmesi ile devletlerarası elçilik heyetlerinin geliş gidişleri artar. Elçilik heyetleri İstanbul’da konaklayacakları özel bir mekan bulunmadığından Topkapı Sarayı’na en yakın han olan Atik Ali Paşa Hanı’nı konaklama yeri olarak seçmişler ve zamanla Atik Ali Paşa Hanı’nın ismi “Elçihan” olarak planında olup, ortasında büyük bir avlusu bulunuyormuş. Avlunun ortasında bulunan kuyu sayesinde insanların, hayvanların ve hanın su ihtiyacı sağlanmakta ve avluya yük arabalarının girmesini sağlayan üç kapısı bulunmaktaymış. Odaların tavanları kubbelerle örtülmüş ve kubbelerde yağmur ve kardan sızdırmazlığı sağlamak için kurşun kaplanmış. Odalarının pek konforlu olduğu söylenemese de dışarı ve revaklı avluya açılan birer penceresi de olan hanın girişinde cadde üzerinde hana bağlı on adet dükkan bulunuyormuş coastal bulgaria holidays.

“Kıyamet-i Surra”

İstanbul’da konaklayan elçiler padişahla görüşmek için bazen aylarca, bazen de yıllarca bu handa konaklamak durumunda kalırlarmış. İstanbul’un kültür tarihinde önemli bir yere sahip olan Elçihan’nın 1587 yılında Çemberlitaş’ta çıkan bir yangında kubbelerini kaplayan kurşunlar erimiş, buna karşılık han fazla zarar görmemiş. 16.yüzyıl boyunca ve 17.yüzyılın ortalarına kadar elçilere ikamet olmaya devam eden han 1646 yılında çıkarılan bir kanunla, elçilerin Galata’da kalmasına izin verilmesi ile Elçihan yavaş yavaş bu özelliğini kaybetmeye başlamış. 1652 yılında çıkan bir yangın Elçihan’ı ve çevresindeki bir çok binayı da yakmış, 1766 yılında gerçekleşen ve “Kıyamet-i Surra” adı verilen büyük İstanbul depreminde ise hanın bir kısmı yıkılmış.

Postacıların barınağı

Zamanla yıpranan Elçihan, 19.yüzyılda han posta tatarlarına barınak yapılarak eski günlerine döndürülmeye çalışıldıysa da 1865 Hocapaşa yangınında bir kez daha harap olmuş. Uzun süre harap kalan Elçihan’ı II. Abdülhamit saray müdürlerinden Osman Bey’in mülkiyetine vermiş Tarihin ilk güzellik yarışması. 1880 yılında Osman Bey Osmanlı kültür tarihinden bir parçayı silerek Elçihan’ı yıktırmış ve yerine Matbaai Osmaniye denilen büyük bir bina inşa ettirmiş. Cumhuriyet döneminde bu bina da yıktırılarak yerine bugünkü sinema ve pasaj yapılmış. Osmanlı kültür tarihinin en önemli hanlarından biri olması ve çalışma sistemi açısından ziyaretçilerine bir çok özellik sunan Eliçihan günümüz otellerinin öncüsü sayılan, İstanbul’un ilk konaklama merkezidir.

CEVAP VER

Lütfen yorumunuzu giriniz!
Lütfen isminizi buraya giriniz